• Sporculardan UEFA'ya çağrı: Aralarında Paul Pogba ve Hakim Ziyech'in bulunduğu 70 sporcu, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin'e İsrail'in Avrupa futbolundan men edilmesi için bir mektup gönderdi.<ul><li>Mektup, Game Over Israel organizasyonu tarafından yazıldı ve Athletes 4 Peace, The Gaza Tribunal ile The Hind Rajab Foundation tarafından desteklendi.</li><li>Sporcular, UEFA'nın İsrail'in Avrupa futbolundan uzaklaştırılmaması nedeniyle derin endişe duyduklarını belirtti.</li><li>Mektupta, UEFA'nın İsrail takımlarının uluslararası turnuvalarda oynamasına izin vermesi ve finansman sağlamasının, insanlık suçlarını işleyen bir rejimi hoş karşıladığı ifade edildi.</li><li>Sporcular, futbolun herkesin mirası olduğunu vurgulayarak, UEFA'nın yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini dile getirdi.</li></ul>

Canlı Gündem

Geçtiğimiz sezona hızlı bir giriş yaptıktan sonra saha içi ve saha dışı faktörlerden dolayı şampiyonluk yarışından kopan Chelsea, kadrosunu güçlendirmek adına Manchester City’den Raheem Sterling’i 47,5 milyon sterlin karşılığında transfer etti ve gündeme oturdu.Sterling transferinin öncesindeki Chelsea'ye bir göz attığımızda, Lukaku’nun Inter’e dönüşüyle birlikte kadroda kalan forvet karakterli tek oyuncunun Timo Werner olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz iki sezonda 3-4-3’ün ön üçlüsünde kullanılan Werner haricindeki Kai Havertz, Mason Mount, Hakim Ziyech ve Christian Pulisic gibi isimler orta saha-hücum bağlantısı kurmakta mahirleşmişken gol yollarında bir türlü beklenen rakamlara ulaşamamışlardı. Bu durum Chelsea'yi bazı arayışlara yönlendirdi.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/5/1657921956768.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.91" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Goal<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">7 yıl sonra Stamford Bridge'e geri dönen Lukaku’nun verimli olamadığı 2021/22 sezonunda da ceza sahası içinde pozisyon bilgisi ve golcülük sezgisine sahip bir forvetin eksikliği net şekilde takımın performansını düşürüyordu. Bunun dışında yırtıcılığı ve patlayıcılığı olan bir hücumcunun yokluğu da çoğu zaman Maviler'in elini zayıflattı. Hücumdaki bu iki büyük problemi ortadan kaldırmak isteyen Chelsea, Raheem Sterling hamlesiyle birlikte bir taşla iki kuş vurmuş oldu.&nbsp;Bitiriciliği elit seviyede olmayan Sterling'in çok kolay gol pozisyonuna girmesi en büyük özelliği olarak ön plana çıkıyor. Ceza sahası içi ve çevresinde nerede duracağı, nereye ne zaman koşu atacağı konusunda ustalaşan 27 yaşındaki oyuncunun Chelsea’nin önümüzdeki sezon gol yükünü sırtlanması oldukça yüksek bir olasılık. 6 sezonluk Pep Guardiola eğitiminin ardından orta saha özellikleri de seviye atlayan İngiliz yıldızın 2. ve 3. bölge arasındaki bağlantıyı kurmakta ya da yerleşik savunmalara karşı dar alan becerisi göstermekte zorlanmayacağını da aşikâr.<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Hangi rolde nasıl kullanılacağı konusuna gelirsek bunu tahmin etmenin zor olduğunu söylemek gerek çünkü halihazırda Chelsea’nin ana planıyla ilgili birçok soru işareti var. </h3><img src="https://images.aposto.com/2022/6/5/1657922089633.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Eurosport<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Kalidou Koulibaly transfer edilmiş olsa bile Antonio Rüdiger ve Andreas Christensen’in ayrılığının ardından 3'lü savunmanın esas plan olarak kalacağı bile belirsiz. Yine de Sterling’in en çok oynadığı ve kendisini en rahat hissettiği pozisyonun sol kanat olması Thomas Tuchel'e bir ipucu verebilir. Man City kariyerinde sağ kanatta da çok kez forma giymiş olan Sterling'in bazı maçlarda sahte dokuz olarak görev aldığını da biliyoruz. Çoğunlukla 3-4-2-1'de forvet arkasında orta saha karakterli oyuncular tercih eden Tuchel, geçtiğimiz sezonki bazı maçlarda Werner, Hudson-Odoi ve Pulisic’i kanat olarak kullandı; hatta zaman zaman Pulisic’i sahte dokuz olarak bile denedi. Sterling’in varlığıyla birlikte Alman menajerin bu denemeleri daha rahat yapacağını hatta belki de forvet arkasındaki 10 numaraların birinden vazgeçip kanat forvetli sisteme döneceğini öngörebiliriz. Olası bir 4-3-3 tercihinde ise Sterling’e iki kanatta da formayı rahatlıkla verebilir. Ayrıca Chelsea’nin, Sterling transferine rağmen daha önce Raphinha ile ilgilenmiş olmasını,&nbsp;Serge Gnabry ve Rafael Leao ile hâlâ ilgilendiği iddialarını göz önünde bulundurarak Tuchel’in önümüzdeki sezon ana planında kanat forvetlerine yer vereceğini de düşünebiliriz.City açısından bakarsak artık ilk 11’in parçası olmayan 27 yaşındaki bir oyuncunun yüksek bir bonservisle satılması iyi bir anlaşma gibi gözüküyor. Sözleşmesinin sonuna bir yıl kaldığı da düşünülünce bu transferin City için kârı daha da artıyor. Geçtiğimiz sezon Phil Foden’ın ivmelenmesiyle birlikte aldığı süre azalan Sterling, Şampiyonlar Ligi yarı finalindeki 210 dakikada sadece 28 dakika sahada kalmıştı.İngiliz yıldız geçtiğimiz sezon City’nin hücum rotasyonunda Gabriel Jesus’la birlikte forvet karakterli iki oyuncudan biriydi. Bu transfer döneminde Erling Haaland ve Julian Alvarez gibi iki net santrforun transferiyle birlikte Manchester temsilcisinin Sterling ve Jesus’a ihtiyacı kalmadığını, dolayısıyla 92,5 milyon pound karşılığında onlarla yolları ayırmasının oldukça mantıklı olduğunu söyleyebiliriz.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/6/5/1657922327507.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.79" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Ole<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Sonuç olarak Raheem Sterling’in&nbsp;gol sezgisine, pas kalitesine, patlayıcı hıza ve tecrübeye sahip komple paket bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz.&nbsp;Thomas Tuchel bu transferle birlikte geçtiğimiz sezon sorun yaşadığı hücum hattını hem güçlendirdi hem de çeşitlendirdi. Her iki taraf da kazandı.

This Is England

Raheem Sterling'in Chelsea'ye transferi bu yazın en çok konuşulan hamlelerinden biri olacak gibi gözüküyor.

Komple Paket

Sezona sükseli transferler ve iyi bir performansla giren Chelsea’de son haftalardaki kötü gidişat devam ediyor. Son altı lig maçından ancak dört mağlubiyet bir beraberlik ve bir galibiyet çıkaran Frank Lampard, hafta sonu oynanan Manchester City maçında hem oyunu hem de skoru kaybedince kovulacağına dair dedikodular ortaya çıktı. Frank Lampard genç takımını toparlayabilecek mi? Teknik direktörlere sabır göstermemesiyle bilinen Roman Abramovich, Frank Lampard’a süre tanıyacak mı? Kötü gidişat geçici mi?<ul><li>Premier Lig’de 17 hafta geride kaldı. Ligin bu yıl en çok hayal kırıklığı yaratan takımı kimdir diye sorulsa büyük bir çoğunluk Arsenal cevabını verecektir ancak Chelsea, eleştirilerle yerden yere vurulan Arsenal’in yalnızca üç puan önünde dokuzuncu sırada bulunuyor. Peki takımdaki ana problem nedir? Geçtiğimiz sezon savunma problemleri yaşayan ancak gol yollarında sıkıntı çekmeyen Chelsea bu sezon gol yollarında da sıkıntı çekiyor. Takımın büyük umutlarla transfer ettiği forvet Timo Werner sezona iyi başlasa da son 12 maçtır ağları sarsamadı. Orta sahasından da gerekli gol katkısını alamayan Frank Lampard şu ana kadar bu soruna çözüm bulamamış gözüküyor. Savunmanın yanı sıra hücum performansı da sallantıda olunca puan kayıpları da kaçınılmaz oluyor. Bu kayıplarla beraber Lampard’ın işinin sorgulanması da ilk bakışta kaçınılmaz çünkü elinde Timo Werner, Kai Havertz, Christian Pulisic, Ben Chilwell ve Hakim Ziyech gibi önceki takımlarında başarılı olup üretime katkı sağladıkları görülmüş futbolcular var.</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2021-01-08T06:57:38.309Z.jpeg" alt="Werner"><figcaption>Kaynak: Chelsea</figcaption></figure><ul><li>Bununla beraber beklentiler yükselse de atlanılan en büyük nokta, Frank Lampard’ın da basın toplantılarında belirttiği gibi Chelsea’nin çok yeni kurulmuş bir takım olması. Takımın ilk 11’inde devamlı süre alan oyunculara baktığımızda her hafta en az 5-6 oyuncunun yeni transfer olduğunu görüyoruz. Bununla beraber ilk 11’in taşıyıcı kolonları olması beklenen yıldız isimlerin de hep genç futbolculardan oluşuyor oluşu Lampard’ın işini zorlaştırıyor. Beklentileri Chelsea’nin bu yıl en azından Premier Lig’in zirvesini zorlaması olduğu üzerinden kurgularsak Frank Lampard’a haksızlık etmiş oluruz zira büyük altılıdaki zirve takipçilerine bakılırsa bu takımların taşıyıcı oyuncularının yaş olarak “prime” dönemlerinde olduğunu ve en azından oturmuş kadrolara sahip olduklarını görüyoruz. Frank Lampard’ın bir şanssızlığı daha, sezona çok etkili giren ve takımın “prime” yaşlarında olan tek istikrarlı hücum silahı olan Hakim Ziyech’i sakatlığa kurban vermesi oldu. Ziyech uzun süreler aldığı dört maçta da hücumun en üretken ismi olup bu dört maçtan bir gol üç asist çıkarmayı başarmıştı. Bütün bu sebeplerden ötürü Frank Lampard’a süre tanınma kararı alınması kimseyi şaşırtmamalı.&nbsp; &nbsp;</li><li>Alınan kötü sonuçların devam edeceği durumda Lampard’ın işine son verilmesi de kimseyi şaşırtmayacak zira takım sahibi Roman Abramovich’in sicili bu konuda çok temiz değil. Daha önce kulüp efsanesi José Mourinho ve kulübün ilk Şampiyonlar Ligi zaferini kazanan Roberto Di Matteo da dâhil olmak üzere birçok teknik direktörü süre vermeden kovuşu aynı tarifeyi Frank Lampard’a uygulayacağı anlamına gelebilir. Paris Saint-Germain’den ayrılan Thomas Tuchel gibi yüksek profilli bir hoca şu anda kulüpsüzken Chelsea yönetimi fırsat bu fırsat diyebilir. Chelsea’de teknik direktör değişimi, beklentilerin çok uzağında kalan Timo Werner ve Kai Havertz için bir reset görevi görebilir. Hangi senaryonun yaşanacağını Lampard’ın geçireceği bu birkaç hafta belirleyecek.</li></ul>

Hakim Ziyech ile ilgili hikayeler